24 Saat Dolmadan 40 Artçı Deprem

Gece 00:57 saatlerinde Şarköy ilçesinde meydana gelen Kandilli Rasathanesi verilerine göre 4.3 şiddetindeki deprem korkuttu. Deprem civar illerden de hissedilirken kısa süreli paniğe neden oldu.

4.3 şiddetindeki deprem öncesinde aynı saatlerde aynı bölgede 4 tane küçük çaplı deprem olması ise kafaları karıştırdı. 4.3 şiddetinde deprem sonrası artçı sarsıntılarda devam ediyor. Yaklaşık 24 saat dolmadan 40’a yakın artçı sarsıntı gerçekleşti.

Öncü mü Artçı mı?

Jeoloji Mühendisi Sedat Gürler; “Şarköy bölgesi büyük depremlerin yaşandığı bir bölge. En son 1912 yılında bu bölgede büyük bir deprem yaşadık. Fayın tarihsel kırılma noktalarına baktığımızda da 100 yıl da bir büyük deprem üreten bir fay olduğunu görüyoruz. Bu fay elbet kırılacak. Tarihini, zamanını, gününü elbette bilemeyiz. Ancak bu bölgede riskin arttığını açıkça söyleyebiliriz. Bugün yaşanan deprem fayda ki hareketliliğin bir göstergesi olabilir. İşin ilginç olan yanı ise 4.3 şiddetinde ki deprem öncesi, öncü deprem olarak dediğimiz 4 tane küçük çaplı depremlerin yaşanması. Aradan 1 saat geçmeden de 4.3 şiddetindeki deprem meydana geliyor. Şu an yaptığımız incelemelerde de 40’a yakın bir artçı olduğunu görüyoruz. Bunların bu şiddetli deprem sonra olmasına ise normal bakıyoruz. İlerleyen günlerde fayın hareketliliği iyi takip edilmeli.

Depremin öldürmediğini biliyoruz. Sağlam yapı ve alınan gerekli tedbirler ile depremleri en az riskle atlatabiliriz. Ancak bu önlem ve tedbirleri almakta da çok geç kaldığımızı söyleyebiliriz.” açıklamalarında bulundu.

İMO Tekirdağ Şube Başkanı Aykut Akdağ ise yaptığı açıklamada

” Türkiye coğrafi konum itibariyle dünyadaki en önemli deprem kuşaklarından biri üzerinde yer almaktadır. Deprem kuşakları üzerinde bulunan diğer ülkeler ile Türkiye arasında bir karşılaştırma yapıldığında depremden kaynaklanan can ve mal kaybında Türkiye’nin ön sıralarda yer aldığı görülmektedir. Doğal afetler arasında en tahrip edici hiç şüphesiz depremlerdir.
Depremler oluşum derinliği itibariyle birkaç km derinde meydana gelebildiği gibi bir kaç yüz km derinde de meydana gelebilmektedir. Yıkıcı depremlerin çoğunun oluşum derinliği birkaç km ile birkaç on km arasındadır.
Depremleri önceden tahmin etmek suretiyle can ve mal kaybını asgariye indirmek için yapılan çalışmaların başarı düzeyi henüz bebeklik aşamasında olduğuna göre başka metotlara başvurulması kaçınılmazdır. Özellikle yeni inşa edilecek yapı ve tesislerin yer seçiminde deprem riski en az yerler göz önüne alınmalıdır. Eğer mutlak suretle depremlerle beraber yaşama zorunluluğu var ise yapı ve tesislerin kurulacağı, oturtulacağı yerlerin ayrıntılı jeolojik, jeoteknik ve sismolojik etüdü yapılmalıdır. Ayrıca, yapıların tasarımı ve kullanılacak olan malzeme de deprem etkisini göz önüne almak suretiyle belirlenmelidir.
Bölgemizde gece 00.57 saatlerinde 4.3 büyüklüğünde ve devamında 3.2 , 2.7 gece yine 4.0 büyüklüğünde depremler meydana gelmiştir.
Meydana gelen deprem birçok ilde hissedilmiştir. Şarköy Bölgesi Tarih boyunca büyük depremler üretmiş ve yıkıma sebebiyet vermiştir. En son 1912 yılında bu bölgede büyük bir deprem yaşadık. Fay incelediğinde her 100 yılda bir büyük deprem üreten fay olduğunu görüyoruz. Bu fay elbet bir gün kırılacak bizler zamanını bilemeyiz. Ancak buna hazırlanabiliriz.
Yapı stoğumuz incelendiğinde büyük bir bölümünün Mühendislik Hizmeti almadan yapılmış, birçok yapı seçim öncesi kaçak olarak imal edilmiş siyasiler göz yummuş ve bir kısmı da ekonomik ömrünü tamamlamıştır. Deprem kaçınılmaz bir gerçektir. Depremlerin değil binaların öldürdüğü bilinmedir.

-Rantsal Dönüşüme değil Kentsel Dönüşüme HIZ verilmeli RİSKLİ yapılar bir an önce dönüştürülmelidir.

-Riskli yapının barışı olmaz, İmar Barışı adı altında kayıt altına alınan yapıların bir önce değerlendirilmesi yapılmalı, kendiliğinden yıkılmasını beklemek yerine bir önce dönüştürülmesi gerekmektedir.

-Yapılacak her Yasa ve Yönetmelikte İnşaat Mühendisleri Odasının görüşleri alınmalı, her çalışmaya davet edilmelidir.

-Her İle Üniversite açmak yerine Üniversitelerin Mühendislik Kontenjanları düşürülmeli, Eğitimci Kadroları güçlendirilerek Nitelikli ve Donanımlı Mühendisler yetiştirilmelidir.

Daha fazla geç kalmadan önlem alınmalı, vatandaşımızın can ve mal güvenliği sağlanmalıdır.
DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR….” ifadelerinde bulundu.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*